
ANKSİYETE BOZUKLUKLARI
Zihnimiz sorunlar ve tehlikeler karşısında bizi uyaracak erken uyarı sistemine sahiptir
Bu sistem geçmişte yaşamda kalabilmek için fiziksel tehlikelere karşı kullanılırken, günümüzde zihnimizdeki olumsuz bir düşünce ile bile tetiklenebilmektedir.
Çocuk ve ergenlerin %15-30’unun yaşamlarının herhangi bir döneminde anksiyete bozukluğu tanı kriterlerini karşıladığını gösteren çalışmalar mevcuttur. Ülkemizde yapılan çalışmalarda da benzer şekilde anksiyete bozukluğu yaygınlığı %14.5 olarak bulunmuştur. Çocukların yaşla birlikte bilişsel işlevlerinin gelişmesi, muhtemel tehlikelerin varlığını ve sonuçlarını anlayabilme kapasitesinin artmasına neden olur. Muhtemelen bu sebeple 13-18 yaş grubunda yapılan çalışmalarda anksiyete bozukluğu görülme sıklığının %30’lara kadar çıktığı gösterilmiştir. Anksiyete bozukluklarının alt tipleri göz önüne alınarak yapılan çalışmalarda ise her bir anksiyete bozukluğu için farklı görülme sıklıkları tespit edilmiştir.
Korku
İyi tanımlanmış tehdit
Stres/Tehlike/ Tehdit durumunda yaşanan ve ruhsal deneyim
O anda sözkonusu olan olaya özgündür
Yaşam için temel savunma tepkilerini düzenleyen oss ile ilişkilidir
Savaş/ Kaç tepkisiyle sonuçlanır
Kaygı
Bilinmeyen ya da hastalıklı şekilde tanımlanmış tehdit
Olası bir tehdit beklentisinin bireyde yarattığı “kontrol edilemezlik” duygusu
Gelecek yönelimlidir
Gerilimin bedensel belirtilerini taşır
Belirgin olumsuz duygulanımla karakterizedir
Anksiyete bozuklukları 7 alt gruba ayrılmıştır.
– Ayrılık Anksiyetesi Bozukluğu (AAB)
– Selektif Mutizm
– Özgül Fobi
– Sosyal Anksiyete Bozukluğu (SAB)
– Panik Bozukluğu (PB)
– Agorafobi
– Yaygın Anksiyete Bozukluğu (YAB)